FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ TÜRKİYE’DE TANINMASI
5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesi ile getirilen düzenleme sayesinde, Fransa’daki boşanma kararının Türkiye’de tanınması için Türk mahkemelerinde tanıma ve tenfiz davası açmadan doğrudan nüfus müdürlüklerine veya konsolosluklara başvurarak kararı Türkiye’de nüfus kütüğüne tescil ettirebilir.
08.02.2018 Tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 620 sayılı KHK sonucunda boşanma kararının nüfus müdürlüklerince, nüfus kütüğüne tescil edilmesi mümkün hale getirilmiştir.
Bu madde kapsamında taraflara sağlanmış olan imkan, sadece boşanma kararlarını değil aynı zamanda, evliliğin butlanına, iptaline mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin verilmiş olan kararların da bu madde kapsamında nüfus kütüğüne tescil ettirilmesini kapsar.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARI TANIMA VE TENFİZ DAVASI AÇILMADAN TÜRKİYE’DE GEÇERLİ HALE GELEBİLİR Mİ?
620 sayılı KHK ile Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen 27/A maddesine göre “Yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar, bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adli veya idari makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.”
Düzenlemesi ile Fransa’da alınmış olan boşanma kararlarının tanıma davası açılmaksızın Türkiye’de geçerli hale getirilmesine imkan tanınmıştır. Kural olarak, Fransa’da alınmış olan mahkeme kararlarının Türkiye’de tanıma-tenfiz davası açılmaksızın geçerli hale getirilmesi mümkün değildir. Ancak Nufus Hizmetleri Kanunu’na eklenen 27/A madde uyarınca, Fransa’da alınmış olan boşanma kararlarının tanıma davası açılmaksızın Türkiye’de geçerli hale getirilmesine imkan tanınmıştır.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİLİ BAŞVURUSU
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesi uyarinca; Yurt dışında alınan boşanma kararının nüfus kütüğüne tescili başvurucu kişi yurt dışında ise dış temsilciliklere, Yurt içinde ise; taraflardan birinin yerleşim yerindeki nüfus müdürlüklerine, Şayet yurt içinde yerleşim yeri yoksa Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Samsun, Siirt, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa ve Van nüfus müdürlüklerine yapılır.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL BAŞVURUSUNU KİMLER YAPABİLİR?
25.03.2020 tarihine kadar; Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesinde düzenlenen imkandan yararlanılabilmesi için eşlerin birlikte başvurması gerekmekteydi. Ancak 25.03.2020 tarihinde yapılan değişiklikle taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvuru yapabilmesi mümkün hale getirilmiştir. Dolayısıyla 25.03.2020 tarihi itibariyle taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer tarafın tek başına başvuru yapması mümkündür.
Ayrıca madde hükmünde tarafların vekilleri aracılığıyla başvuru yapabilmelerine de imkan tanındığından yurt dışında boşanmış olan kimselerin bu boşanma kararını nüfus kütüğüne tescil ettirmek için Türkiye’ye gelmelerine dahi gerek kalmamıştır. Türkiye’den bir avukat tayin edip ona vekaletname vermek suretiyle yurt dışından alınmış olan boşanma kararının Türkiye’de geçerli hale getirilmesi mümkündür.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL BAŞVURUSU İÇİN HANGİ BELGELER GEREKLİDİR?
Nüfus Hizmetleri Kanunun 27/A maddesi uyarınca; yurtdışında alınmış olan boşanma, evliliğin iptali, evliliğin butlanı ve mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin kararların, Türkiye’de nüfus kütüğüne tescil ettirilmesi başvurusunda sunulması gereken belgeler şunlardır:
- Aile kütüğüne tescili talep edilen usulüne göre onaylanmış kararın, aslı ile noter veya dış temsilcilik tarafından onaylanmış veya ilgili ülkenin yetkili makamı tarafından Apostil şerhi tatbik edilerek onaylanmış Türkçe tercümesi,
- Adli veya idari makam kararında kesinleşme şerhi yok ise kararın verildiği ülke kanunlarına göre kesinleştiğine dair onaylanmış belge veya yazının aslı ile noter veya dış temsilcilik tarafından onaylanmış veya ilgili ülkenin yetkili makamı tarafından Apostil şerhi tatbik edilerek onaylanmış Türkçe tercümesi,
- Kimlik veya pasaport fotokopileri, taraflardan biri yabancı ise kimlik veya pasaportların noter tasdikli Türkçe tercümeleri,
- Vekil aracılığıyla yapılacak müracaatlarda noter tarafından düzenlenen fotoğraflı özel vekaletnamenin asli veya onaylanmış aslına uygun örneği,
- Yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen kararlarla ilgili daha önce Türk mahkemelerinde açılmış ve halen görülmekte olan dava dosyası bilgileri ile varsa kararların daha önce Türk mahkemelerince kesin hükme bağlanmış olduğuna ilişkin mahkeme kararının aslı veya fotokopisi ya da Türk mahkemelerinde halen devam eden bir dava yahut tanımanın Türk mahkemelerince evvelce reddedildiğine dair karar bulunmadığı yönünde adli makamlardan alınan belge başvuru formuna eklenir.
Başvuruda alınan belgelerde eksiklik tespit edilenlere, belgedeki bu eksikliklerin tamamlanması için doksan günlük süre verilir. Bu süre içinde eksik belgelerin tamamlanmaması haline başvuru reddedilir.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL BAŞVURUSUNUN KABULÜ VE REDDEDİLMESİ
Yukarıda bahsettiğimiz prosedürün yerine getirilmesi halinde yapılan başvurunun kabulü ile artık yabancı mahkemece alınmış boşanma kararı Türkiye’de de geçerlilik kazanacak ve taraflar Türkiye’de de boşanmış olarak kabul edilecektir. Fakat başvurunun kabulü mümkün olduğu gibi reddedilmesi de söz konusu olabilir.
Başvurunun reddedilebilmesi için birkaç durumun varlığı söz konusu olmalıdır; yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen kararla ilgili olarak Türkiye’de açılmış ve halen görülmekte olan veya reddedilmiş bir dava bulunuyorsa başvuru reddedilir.
Bunun yanında Türk kamu düzenine açıkça aykırı olan kararlar gerekçesi belirtilmek suretiyle reddedilir.
Normal şartlarda komisyonda tescile yönelik verilen kararlar dış temsilcilikler veya il müdürlüklerince yedi gün içinde nüfus kütüklerine tescil edilir. Eğer, nüfus kütüğüne başvuru, nüfus müdürlüğü tarafından reddedilirse; başvuran taraflardan her biri, tanıma ve tenfiz için, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, bu yoksa sakin olduğu yer, bu da yoksa İstanbul, İzmir, Ankara mahkemelerinden birinde bulunan Aile Mahkemelerinde dava açabilirler.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ NAFAKA, VELAYET GİBİ HUSUSLARA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ İÇİN TÜRK MAHKEMELERİNE BAŞVURU ŞARTI
Yukarıda yer verdiğimiz Nüfus Hizmetleri Kanunun 27/A maddesi sayesinde, yabancı bir mahkemenin veya idari makamın verdiği boşanma, evliliğin iptali, evliliğin butlanı ve evliliğin mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin kararların, Türk mahkemelerinde tanıma davası açılmasına gerek kalmaksızın, yukarıda yer verdiğimiz prosedür uygulanarak kişilerin nüfus kütüklerine tescili 2018 yılından beri mümkündür.
Yabancı mahkeme veya idari makamların, nafaka ve velayet gibi hususlara ilişkin tenfiz hükümleri yani icra kabiliyeti olan hükümler içeren kararlar için, yine Türk Mahkemelerine başvuru yapılması gerekecektir.
Örneğin Fransa Mahkemesi tarafından boşanan kadın ve çocuğu için nafaka bedeline hükmedilmişse bu alacağın tahsil edilebilmesi için Türkiye’de tenfiz davası açılmalı ardından borçlu tarafa karşı icra takibi başlatılmalıdır.
FRANSA’DAKİ BOŞANMA KARARININ TÜRKİYE’ DE TANINMA TENFİZİ İÇİN İLGİLİNİN BİZZAT GELMESİNE GEREK VAR MI?
Fransa’da yaşayan bir kişinin Türkiye’ye gelmeden de boşanma kararının tanınması ve tenfizi sağlaması mümkündür. Bunun için kişi, Türkiye’deki bir avukata özel yetki içeren bir vekaletname vererek bu süreci yönetebilir. Bu sayede, kişinin Türkiye’ye gelmesine gerek kalmadan hukuki süreci başlatması ve takip etmesi sağlanmış olur.
FRANSA’DA BOŞANAN KİŞİNİN TÜRKİYE’DEKİ MALLARINI PAYLAŞIMI
Fransa’da alınan boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi gereklidir. Türkiye de tanınan bu davanın kesinleşmesi gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinden sonra kişi Türkiye’deki malların bölüşümü ve paylaşımı için mal rejiminin tasfiyesi davası açmak suretiyle bu malların paylaşımını sağlayabilecektir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/3525 E. 2015/8509 K. Sayılı ilamında: “Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye’de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkânı olmayacaktır. Başka bir anlatımla, bu ara dönemde açılan davaların, davanın görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi gerekecektir… Bu bakımdan; bir alacak davası olarak mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacak davalarında zamanaşımı süresinin; boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılabilir hale geldiği, tanıma/tenfiz kararının kesinleşmesi tarihinden başlatılması gerekir.” denilmiştir.
TANIMA KARARI NEDİR?
Tanıma kararı, yabancı bir mahkeme tarafından verilen hükmün, kesin hüküm veya kesin delil niteliğinin Türkiye’de kabul edilmesi anlamına gelir. Bu süreçte, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm kuvveti icra kabiliyetinden bağımsız olarak dikkate alınır.
TENFİZ KARARI NEDİR?
Tenfiz kararı ise, yabancı bir mahkeme tarafından verilen hükmün Türkiye’de icra edilebilir hale getirilmesi için gerekli olan prosedürü ifade eder. Bu işlem, yabancı mahkeme kararının Türkiye’de cebren icra edilebilmesi için gereklidir.
Örneğin Yabancı bir mahkeme kararında Türk şirket aleyhine hükmedilen tazminat veya alacak tutarının tahsil edilebilmesi için bu mahkeme kararının tanınması yetmez tenfiz yani icra edilebilirlik açısından Tenfiz Kararı verilmesi gerekir. Veyahut ta boşanma kararında çocukların velayetinin verilmesi ve/veya nafakaya hükmedilmiş ise bunun Tenfiz edilmesi gerekir.
TENFİZ ŞARTLARI NELERDİR?
Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, MÖHUK kapsamında belirli şartlara bağlanmıştır. Üç aşamalı bir değerlendirme süreci mevcuttur:
1-Ön Koşullar: MÖHUK m. 50’de öngörülen ön şartlar incelenir.
2-Esas Şartlar: MÖHUK m. 54’te belirtilen esas şartlar kontrol edilir.
3-Tanıma ve Tenfiz Engelleri: MÖHUK m. 55 (2) ile belirlenen engeller değerlendirilir.
Bu şartları karşılayan yabancı mahkeme kararları, Türk mahkemeleri tarafından tanınmalı veya tenfiz edilmelidir. Aksi durumda, tanıma ve tenfiz talebi reddedilir. Reddedilen kararlar, Türk mahkemelerinde “takdiri delil” olarak kullanılabilir.
TANIMA VE TENFİZİN ÖN KOŞULLARI NELERDİR?
Yabancı Bir Mahkeme Kararının Bulunması
Tanıma veya tenfizi istenen kararın yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Kararın mahkeme tarafından verilmiş olup olmadığı, kararın verildiği ülkenin hukukuna göre belirlenir.
Mahkeme Kararı Niteliği
Yabancı idari makamlar tarafından verilen kararlar, milletlerarası anlaşmalar veya özel kanun hükümleri tarafından izin verildiği takdirde tanıma ve tenfiz davasına konu olabilir. Ancak, yabancı hakem kararları veya uluslararası mahkemeler tarafından verilen kararlar tanınamaz ve tenfiz edilemez. Ayrıca, ara kararlar, geçici kararlar, sulh kararları ve iflas kararları gibi mahkemeler tarafından verilmiş ilam niteliği taşımayan kararların tanınması ve tenfizi mümkün değildir.
Bu şekilde, yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de tanınması ve icra edilmesi süreci, belirli yasal şartlara ve prosedürlere tabidir. Tanıma ve tenfiz davaları, Türk hukuk sisteminin uluslararası hukukla uyum içinde çalışmasını sağlayan önemli araçlardır.
Yabancı Mahkeme Kararlarının Hukuk Davalarına İlişkin Olması
Bu koşul, kararın verilmiş olduğu mahkemenin türüne veya kararın adlandırılmasına değil, kararın içeriğine bakılarak belirlenir. Bu belirlemenin vasıflandırma yoluyla yapılması gerekmektedir.
Tanıma ve tenfiz davasına konu olacak kararın özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan bir uyuşmazlık hakkında verilmiş olması gerekir. Bu nedenle, saf idari kararlar, kartel ve patent hukukuna ilişkin kararlar, sosyal sigorta kararları ve iflas kararları gibi hükümler tenfize elverişli değildir.
Kararın Kesinleşmiş Olması
Yabancı bir mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için gerekli niteliklerden biri, kararın kesinleşmiş olmasıdır. Bu nedenle, geçici nitelikteki ihtiyati tedbir ve haciz kararlarının tanınması ve tenfizi mümkün değildir.
Kararın şekli ve maddi anlamda kesinleşip kesinleşmediği, kararın verildiği ülke hukukuna göre belirlenir. Bu hususu kanıtlamak için davacı tarafından kesinleşme şerhi veya belgesinin dava dilekçesine eklenmesi istenir.
TANIMA VE TENFİZ DAVASININ ESAS KOŞULLARI NELERDİR?
Kararın Verildiği Ülke ile Türkiye Arasında Karşılıklılık (Mütekabiliyet) Bulunmalıdır
Türkiye ile kararın verildiği devlet arasında akdi, fiili veya hukuki bir karşılıklılık bulunması gerekmektedir. Bu karşılıklılık hallerinden birinin varlığı yeterlidir.
Karar, Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkisine Giren Bir Konuda Verilmiş Olmamalıdır ve Yabancı Mahkeme Aşırı Yetki Kullanmış Olmamalıdır
- Tanıma veya tenfiz talebine konu olan kararın ilişkin olduğu uyuşmazlık konusunda Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi bulunmamalıdır.
- Yabancı mahkeme, kendisini “aşırı yetki” oluşturacak şekilde yetkili görmemelidir. Aşırı yetki, milletlerarası yetki kurallarının ve bu kuralların belirlenmesinde kullanılan bağlantı noktalarının zayıf, geçici, suni ve subjektif esaslara dayanması halinde ortaya çıkar.
Karar, Türk Kamu Düzenine Aykırı Olmamalıdır
Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için Türk kamu düzenine aykırı olmaması gerekmektedir. Kamu düzenine aykırılık, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır, ancak hâkim bu yetkiyi kullanırken milletlerarası özel hukukun genel ilkelerini dikkate almalıdır.
Karar, Davalının Savunma Haklarına Riayet Edilerek Verilmiş Olmalıdır
Savunma haklarına riayet edilip edilmediği, esas davanın görüldüğü ülke hukukuna göre belirlenir. Bu hakların kullanılmasını ortadan kaldırıcı, zorlaştırıcı veya kısıtlayıcı nitelikte düzenlemeler bu şartın eksikliğine yol açar. Savunma haklarına riayet edilip edilmediği şu üç husus incelenerek tespit edilir:
- Davalının usulüne uygun şekilde davaya çağırılması.
- Davada temsil edilmiş olması.
- Gıyapta hüküm kurulması bakımından aranan şartların varlığı.
TANIMA VE TENFİZE ENGEL DİĞER SEBEPLER
- Yabancı Mahkeme Kararının Kısmen veya Tamamen Yerine Getirilmiş Olması: Yabancı bir mahkeme kararına konu olan alacağın ifa edilmiş olması, bu alacağı hüküm altına alan yabancı kararın tanınmasına ve tenfiz edilmesine engel olur.
- Yabancı Kararın Yerine Getirilmesine Engel Bir Sebebin Ortaya Çıkmış Olması: Yerine getirilmesine engel sebepler, borçludan kaynaklanan fiili sebepler değil hukuki nitelik taşıyan sebepler olmalıdır. Örneğin, borçlunun ifa güçlüğü bu nitelikte değilken borçlunun ibrası yabancı kararın yerine getirilmesine engel bir sebep olarak değerlendirilir.
TANIMA VE TENFİZ KARARININ ETKİSİ
Yabancı mahkeme ilamı tanınmamışsa hukuken geçerli bir hükmün sonuçlarını doğurmaz. Tanıma, yabancı mahkeme ilamının başka bir ülkede kesin hüküm veya kesin delil olarak kabul edilmesini sağlar. Tanıma kararı, yalnızca davanın tarafları bakımından etki gösterir.
TANIMA VE TENFİZ DAVALARI HANGİ USULE TABİDİR?
Tanıma ve tenfiz davaları basit yargılama usulüne tabidir. Yabancı ilamların kesin hüküm veya kesin delil etkisinden yararlanılmak istenildiğinde Türk mahkemelerinde açılmış herhangi bir davada tanıma talebinde bulunulabilir.
TANIMA TENFİZ DAVASI NE KADAR SÜRER?
Tanıma ve tenfiz davalarında tebligat süreci, özellikle yurt dışına tebligat yapılması gerektiğinde uzayabilir. Bu süreç 4 aya kadar uzayabilmektedir ve davanın sonuçlanması 6-7 ay sürebilir. Taraflar avukat aracılığıyla temsil edildiğinde, tebligatların avukatlara yapılmasıyla dava 1 hafta içinde sonuçlanabilir.
TANIMA TENFİZ DAVALARINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?
Tanıma ve tenfiz davalarında görevli ve yetkili mahkeme, Türk Hukukunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHÜK) ilgili maddeleri tarafından belirlenmiştir.
MÖHUK’e göre, tanıma ve tenfiz davaları genellikle asliye mahkemelerinde görülür. Ancak, tanınması veya tenfizi talep edilen karar aile hukukuna ilişkin ise, görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Bu durum, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesiyle belirtilmiştir.
Tanıma ve tenfiz davası açılacak mahkemenin yetkisi ise şu şekilde belirlenir:
- Tanınması veya tenfizi talep edilen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri varsa, bu kişinin yerleşim yerinin bulunduğu asliye mahkemesi yetkilidir.
- Tanınması veya tenfizi talep edilen kişinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa ancak Türkiye’de ikamet ediyorsa, bu durumda Türkiye’deki ikametgahının bulunduğu asliye mahkemesi yetkilidir.
- Tanınması veya tenfizi talep edilen kişinin hem Türkiye’de yerleşim yeri hem de ikametgahı yoksa, Ankara, İstanbul veya İzmir’deki asliye mahkemelerinden birine başvurulabilir.
Bu bilgiler ışığında, tanıma ve tenfiz davası açmak isteyen kişilerin hangi mahkemeye başvuracaklarını ve hangi mahkemenin yetkili olduğunu belirlemeleri gerekmektedir.
Özetle:
Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Boşanma ve aile hukukuna ilişkin davalarda ise aile mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalının Türkiye’de yerleşim yeri bulunmuyorsa, Ankara, İstanbul ve İzmir mahkemeleri yetkilidir.
TANIMA TENFİZ DAVASI DURUŞMASINDA KİŞİNİN BULUNMASI GEREKİYOR MU?
Taraflar kendilerini vekil aracılığıyla temsil ettikleri sürece duruşmaya bizzat katılmak zorunda değildir. Vekiller duruşmaya katılır ve tarafların bizzat duruşmada bulunma zorunluluğu yoktur.
SÜRECİN AVUKATLA TAKİP EDİLMESİNİN ÖNEMİ
Tanıma ve tenfiz süreci, uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle, bu sürecin doğru şekilde yönetilmesi için uzman bir avukattan yardım almak önemlidir. Uzman bir avukat, süreci eksiksiz ve etkili bir şekilde yürütebilir. Bu sayede, kişinin hakları korunur ve süreç hızlı bir şekilde tamamlanır.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Fransa Mahkemesinin Boşanma Kararı İçin Tanıma Davası Açılması Gerekir Mi?
5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesi ile getirilen düzenleme sayesinde, Fransa’da boşanan bir kişi Fransa Mahkeme kararı için tanıma ve tenfiz davası açmadan doğrudan nüfus müdürlüklerine veya konsolosluklara başvurarak kararı Türkiye’de nüfus kütüğüne tescil ettirebilir.
Fransa Mahkemesinin Boşanma Kararının Nüfus Kütüğüne Tescili Başvurusu Nereye yapılır?
Başvurucu yurt dışında ise dış temsilciliklere, Yurt içinde ise; taraflardan birinin yerleşim yerindeki nüfus müdürlüklerine yapılır.
Tanıma Davası Nedir?
Yabancı bir mahkeme tarafından verilen hükmün, Türkiye’de kabul edilmesi anlamına gelir.
Tenfiz Davası Nedir?
Yabancı bir mahkeme tarafından verilen hükmün Türkiye’de icra edilebilir hale getirilmesi için gerekli olan prosedürü ifade eder.
Tanıma ve Tenfiz Davaları Arasındaki Fark Nedir?
Tanıma kararları “İnşai kararlar” ve “tespit kararları” kesin hüküm kuvvetine sahiptir ancak icra edilebilirlikleri yoktur. Ancak, bir şeyin yapılması veya yapılmaması ya da verilmesi gereken kararların icra edilebilmesi için Türkiye’de tenfiz edilmeleri gerekmektedir.
Tanıma ve Tenfiz Davası Şartları Nelerdir?
Kararın verildiği ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) bulunmalıdır, Mahkeme kararı, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda verilmiş olmamalıdır, Mahkeme kararı, Türk kamu düzenine aykırı olmamalıdır, Yargılamada davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olmalıdır
Tanıma ve Tenfiz Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Yabancı mahkeme ilamının onanmış aslı veya onanmış örneği, İlamın kesinleştiğini gösteren yazı veya belge ve Yabancı mahkemenin vermiş olduğu kararın Türkçe’ ye yeminli tercüman tarafından tercüme edilmesi ve bu tercümenin Noter veya Konsolosluktan onaylatılması
Tanıma ve Tenfiz Davası İçin Görevli Mahkeme Hangi Mahkemedir?
Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Tanıma ve Tenfiz Davası Ne Kadar Sürer?
İş yoğunluğuna göre değişebilmekle beraber yaklaşık 6 ay sürer.
Saygılarımızla;
Avukat Muhammed Fırat SELÇUK
Avukat Yusuf GÖKTEPE
Selcuk Law Firm & Hukuk- Danışmanlık
Not: Makalemizde yapılan izahlar, ilgili kanunlar çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alarak hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için tıklayınız.